İKM Üniforma Kalitesi

Üniformaların kalitesi tüm infaz ve koruma memurlarınca vede infaz ve koruma baş memurlarınca yetersiz görülür ve sürekli olarak dile getirilen bir eksikliktir. Şu kısa süreli İKM hayatım boyunca her zaman dile getirilen yegane sıkıntıdır belki de...

İKM Üniforma Kalitesi

İnfaz Koruma Memurları bu şikayetlerinde de haklıdır çoğu zaman. 

Pantolonların dikişleri çok kalitesiz ve baştan savmadır. Bir kişi iki aynı beden pantolona giremeyebilir, kesimleri sanki kör bir terzi tarafından yapılmıştır; 44 numara iki pantolondan biri tam otururken diğeri dar gelebilir yada tam tersi...

Üniforma Kalitesi

Tişörtler ise apayrı bir fiyaskodur, ilk yıkamadan itibaren kendinden geçerler. Yan yana dizilmiş infaz ve koruma memurlarının tişörtlerine bakarak hangisinin kaç defa yıkandığını anlayabilirsiniz. Kumaş kalitesi fenadır yani. Tek derdimiz bu olsa yine iyidir, bazen ters dikilmiş bir yaka ilke karşılaşırsınız, yani özensiz üretilmiştir.

Palaskalar ise tokalarından ikinci denemede kırılırlar..

Şimdiye kadar duyduğum tüm şikayetlerin muhatabı hep genel müdürlük yani CTE yada bakanlık yani Adalet Bakanlığı olmuştur. Evet, kısmen doğru olanda budur. Ama unuttuğumuz bir şey var, kendi personel arkadaşlarımız.

Biliyorsunuz ki Pantolon ve Tişörtler hatta Palaskalar dahi bizim kurumlarımızın iş atölyelerinde üretiliyor. Bu üretim esnasında denetimse İKM ve İKBMlerde.. Zati buradaki arkadaşlarımız bu işlerinden dolayı para alıyorlar. Ne yazık ki hak etmedikleri bir para!

Malzeme kalitesinden ötürü genel müdürlüğü yada bakanlığı suçlayabiliriz, hakkımızdır. Bize iyisini vermemişlerdir. A dan Z ye haklıyızdır. Ama gel gelelim söz konusu işçilik olduğunda, işçilik kalitesizliğinden dolayı hatalar söz konusu olduğunda sorunu aramamız gereken tek yer gene bizleriz; infaz ve koruma memurları ve infaz ve koruma baş memurları.

Nasıl olsa benim param geliyor, nasıl olsa benim üniforma kalitesi ile bir işim yok; ben iş atölyesinde kaliteli bir üniformaya ihtiyaç duyacak eforu sarf etmiyorum, üniformam da yıpranmıyor; yıpransa da tekkeyi bekleyen çorbayı içer, alırım yenisi mantığıyla çalıştıklarını söylemek istemesem de...  

Evet, birileri yada hepsi bu kalitesizliğe göz yumuyor.
Göz yummadan, işlerini yapsalar belki iş atölyelerinden alınacaklar ve ekstra para gidecek (bu bir çelişkidir, zaten çoğu memur bilir ki oralarda genelde referanslı kişiler çalışır, niye korkuyorlar ki...)
İşlerini yapsalar belki ilk başlarda uyum sağlanana kadar yorulacaklar...

Farkındasınız demi, biz kendi kendimize kazık atarken bakanlığın veya genel müdürlüğün attığı kazıklara takmış durumdayız. Ayrıca düşünün, bu kalitesiz işçiliğe göz yumulurken yapılan israfı. Kim o pantolonları giyiyor ki, yada giyebiliyor ki... Çok titiz değilseniz ikinciye giymeye utanacak bir hale geliyorlar. Yada aktif bir görev yapıyorsanız, yani masa başı değilde bloklarda yada hazır kuvvette çalışıyorsanız, en ufak bir olayda bile pantolonlar patlayıp neticeyi meydana çıkartabiliyor.

Gelin abilerim, ablalarım; önce kendi içimizde düzeni sağlayalım.
Üniforma kalitesi elimizde, bir üniformada en önemli şey kaliteli işçiliktir.
Ne kadar kaliteli malzeme kullanırsanız kullanın, işçilik yoksa yoktur...
Ama elimizde ki malzemelerden kaliteli bir işçilikle iyi işler çıkartılabilinir...

Gelin bir olalım.
Atölyenin keyfini biraz kaçıralım.
İşleri denetleyip, paramızı helal kılalım.
Yönetimi işgüzarlıkla suçlarken, aynı yoldan biz gitmeyelim.
Demez miyiz hep mahpusa çok yüz veriyorlar diye,
Atölyelerde de durum bu!
İşini düzgünce yapmıyorsa almayın.
Yollayın koğuşuna, yanan onun parası olsun; bizim üniformamız değil...